Adjectives for sizes Exercises in Turkish language

Adjectives are essential in enriching our language, and when it comes to describing sizes in Turkish, they play a crucial role in conveying clear and vivid imagery. Whether you’re a beginner or an advanced learner, mastering adjectives for sizes can significantly enhance your ability to describe objects, people, and places accurately. In Turkish, these adjectives can vary in form depending on the noun they modify, making it important to understand their usage in different contexts. Our collection of grammar exercises is designed to help you practice and internalize the use of size-related adjectives in Turkish. By engaging in these exercises, you will not only expand your vocabulary but also gain confidence in using these descriptive words correctly. From basic words like "küçük" (small) and "büyük" (big) to more nuanced adjectives such as "devasa" (gigantic) and "minik" (tiny), you'll find a variety of practice scenarios that will aid in your language learning journey. Dive in and start exploring the colorful world of Turkish adjectives for sizes!

Exercise 1

<p>1. Bu elbise bana çok *büyük* geliyor (adjective for large).</p> <p>2. Küçük kardeşim için *küçük* bir oyuncak aldım (adjective for small).</p> <p>3. Odanın köşesinde çok *uzun* bir lamba var (adjective for tall).</p> <p>4. Bu köydeki evler çok *küçük* ve sevimli (adjective for small).</p> <p>5. Yeni aldığım televizyon gerçekten *büyük* (adjective for large).</p> <p>6. Bahçedeki ağaçlar çok *uzun* ve gölgeli (adjective for tall).</p> <p>7. Masanın üzerindeki kutu oldukça *küçük* (adjective for small).</p> <p>8. Bu defterler oldukça *kalın* ve kullanışlı (adjective for thick).</p> <p>9. Odanın pencereleri gerçekten *geniş* ve ferah (adjective for wide).</p> <p>10. Yeni aldığım telefon oldukça *ince* ve hafif (adjective for thin).</p>

Exercise 2

<p>1. Bu köpek çok *büyük* (size of a large animal).</p> <p>2. Küçük bir çanta aldım, çünkü *büyük* olanı taşımak zor (opposite of small).</p> <p>3. Odanın ortasında *kocaman* bir masa var (very large).</p> <p>4. Bu kalem çok *küçük*, onu kolayca kaybedebilirim (size of a small object).</p> <p>5. Onun evi gerçekten *küçük*, ama çok rahat (opposite of large).</p> <p>6. Ağacın altında *büyük* bir gölge var (size of something that covers a large area).</p> <p>7. *Minik* bir kuş pencereme kondu (very small).</p> <p>8. Bu elbise bana çok *büyük*, değiştirmeliyim (not fitting well).</p> <p>9. Şehirde *devasa* bir alışveriş merkezi açıldı (very large and grand).</p> <p>10. O, *küçük* yaşta piyano çalmaya başladı (young, early age).</p>

Exercise 3

<p>1. Bu kalem çok *büyük* (opposite of small).</p> <p>2. Odanın ortasında *küçük* bir masa var (not big).</p> <p>3. Elbise dolabım oldukça *geniş* (opposite of narrow).</p> <p>4. Sahilde *uzun* bir yürüyüş yaptık (not short).</p> <p>5. Evin kapısı oldukça *yüksek* (opposite of low).</p> <p>6. Bu bardak *dar* bir ağıza sahip (opposite of wide).</p> <p>7. Çocuğun ayakkabıları *büyük* (opposite of small).</p> <p>8. Kitaplıkta *ince* kitaplar daha çok yer kaplamaz (opposite of thick).</p> <p>9. Bahçedeki ağaçlar çok *uzun* (opposite of short).</p> <p>10. Bu kutu oldukça *küçük* (not big).</p>

Learn a Language 5x Faster with AI

Talkpal is AI-powered language tutor. Master 50+ languages with personalized lessons and cutting-edge technology.